ÖNCE SOLA, SONRA SOLA SONRA YİNE SOLA
Yürürken, karşıdan karşıya geçerken, yaşarken…daha çok o tarafa bakar sanki insan. En inkarcısı bile en fazla bir kere bakmıştır. Kimi hep o tarafa bakadurur.
Maazallah çarpılıverirsin. Sağına bir baksan!. Hayır hayır sol yanından çarpılırsın. Ne de güzel çarpılırsın. Bir matematiğin içinde yapılmazsın bunu, bölünür, dağılırsın da toplanamazsın.
Yasak ya! Daha çok bakarsın sola. Sevme imkanı elinden alınmışlar mı daha çok yapar bunu? Sanki inadına. Bütün çocuklar dondurmanın kaçıncı küllahını bitirdilerse? Anne hep “ boğazın ağrıyacak” diye yedirmez sana gibi bişey mi dersin bu? Yaz bitti bitecek Anne!
Sağda büyük tehlike. Trafik akıp duruyor. Kırmızıda bile durmuyorlar bazen. Can havliyle “önüne baksana!” diyecek zaman da yok. Yine çarpıldın bak! Sarı, yeşil, kırmızı kuralının, insan hayatı ve özgürlüklerinden daha önemli olduğu bir kural mı bu yani! Önüne baksana! Yaşlı bir teyzecik değil bu karşıdan karşıya geçen, kırmızılı bir kadın da değil. Ben geçiyorum ben! İNSAN’ı TEMSİLEN.
Azınlık, engelli, kocası tarafından dövülen kadın veya pozitif. Sevmeye ve sevilmeye daha bir meyillidir o yüzden. Bilgisizliği, önyargısı, yanlış yargısı bol bir trafikte, kırmızı ışığa rağmen duran yok.
Canı sırf sevmeyi çekmez insanın. Okula gitmek ister, çalışmak ister, karışmak ister çoluk çocuğa, hayatın ta kendisini ister. İster de ister. Arsızlığın daniskası mıdır bu dersin?
Aşkları da vururlar
Şarkıya şiir olur
Adanır sonsuz anısına
Kanayan sevdanın
Eyvah! Şiirler azalmış
Günümüz perişan
Yanıyor içimizdeki
Koskoca orman
Sezen AKSU tabii ki.
İnanç ÖZGÜR