“HIV ile yaşamda altın kural: Takip ve tedavilerini aksatmayacaksın!”
Dün bir Devlet Hastanesi’nde tedavi almayı ret ettiği için AIDS evresine gelen 22 yaşındaki HIV pozitif arkadaşımız hayata gözlerini yumdu…
Tedavi almadığı için HIV’e bağlı fırsatçı enfeksiyon gelişen arkadaşımızı 2 hafta önce hastanede ziyaret etmiştim. Yıllar önce HIV tanısı alıp, değerleri ilaca başlamasını gerektirmiş. 1,5 yıl boyunca tedavilerine aksatmadan devam etmiş. Sonra sağlıklı olduğu ve kendini iyi hissettiği için “ben bu ilaçlardan sıkıldım.” diyerek, kendi kafasına göre bırakmış. Ne büyük hata! “Gençlik işte” diyeceğim ama ‘akıl yaşta değil baştadır’ diye boşuna dememişler.
İnsan, HIV ile yaşamanın mümkün olduğunu biliyorken, tüm bilim çevreleri bunun artık kronik bir durum olduğunu ispatlamışken… 22 yaşındaki bu gencin gittiğine inanamadım, hala inanamıyorum. Keşke hayatı ilaçlarından daha çok sevebilseydi… Hala, yatağının kanarında oturmuş öylesine yere bakıp “bundan sonra ilaçlarımı çok daha düzenli kullanacağım, bu bana iyi bir ders oldu” deyişi kulağımda. Yanında refakatçi kalan dayısının onu elleriyle beslemesi gözlerimin önünde…ARV (HIV’i baskılayan tedaviler)’in biz HIV pozitifler için hayati önemi var. Bu tartışmasız böyledir. HIV’in vücuttaki yoğunluğu ve bağışıklık sistemi değerleri gerektiğinde ilaca başlamalı ve %96’nın üzerinde uyum sağlanmalıdır. Bir gün içeyim, üç gün aksatayım yok. Düzensiz ilaç kullanımı virüsün direnç geliştirmesine ve bazı ilaç seçeneklerinin azalmasına neden olabilir. Sağlıklı bir şekilde HIV ile yaşamada altın kural: takip ve tedavilerini aksatmayacaksın!
* * * *
”gideceğin yere, söyle selamımızı sesimiz duyulsun, daha bitmedi kavgam, daha bitmedi sözüm, sözüne söz olsun…” (N.)
Yitirdiğim/iz tüm HIV ile yaşayanlara söz olsun, bu önyargıları ortadan kaldırmadan, tüm HIV pozitifleri toplum içinde, olması gerektiği gibi başı dik etmeden benim de bu harp meydanında kavgam bitmeyecek… Sözlerine söz olsun…
* * * *
Hayat ne ironik değil mi? Biri doğarken, diğeri aramızdan ayrılıyor. Bir gün yeni doğanı kokluyorken, ertesi gün bir başkasının ardından yüreğimizle el sallıyoruz. Ama biliyoruz ki yarın yeni doğan bir canı tekrar kucağımıza alıp, sevgiyle büyüteceğiz…
Sevgi Yılmaz