HIV Pozitif Hayatın Günlüğü

Archive for the ‘Ayfer Yılmaz – HIV Pozitif Annesi’ Category

HIV Pozitif Annesi

2010 Ocak

Ben 63 yaşında bir anneyim. Kısa bir süre önce kızım Sevgi’nin öyküsünü bu siteden okumaya başladınız. O tüm bu yaşadıklarını sizlerle paylaşırken ben de kendi çerçevemden olanları sizlere anlatmak istedim. Bir annenin gözünden…

Bütün olup biten her şeyi çok iyi hatırlıyorum.

5 yıl önce kızım günden güne zayıflamaya başlamıştı. İşten geldiğinde 3 kat merdiveni çıkınca kapıda yığılıp kalıyordu. Bu bitkinlik sıklaşınca bir sabah yataktan kalkamadı. Nefes alamıyordu.

Hemen ambulans çağırdık ve kızımızı Vakıf Gureba ve Yeditepe Göğüs Hastalıkları Hastanelerine götürdük. Bize “Bir şeyi yok, psikolojiktir” dediler ve eve gönderdiler.

Ertesi sabah daha da kötüleşti. Bu defa Samatya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne götürdük. Oksijen verdiler daha da kötü oldu.

Eşim dahiliye şefini tanıyordu. Doktor muayene ederken kızımdan kalkmasını istedi. Kızım çok zor kalktı ve yatağa yığılıp kaldı. Sanırım doktor onun bu halini görünce bütün bu olup bitenin “psikolojik” olmadığını anladı. Kızım gerçekten çok hastaydı.

Hemen o gün onu hastaneye yatırdık. Tahlil ve tetkikler yapılıyor ama bir şey bulunamıyordu. Bu süre zarfında hareket ettiği anda nefes nefese kalıp, bitkin ve halsiz kalıyordu. Kalbi yerinden çıkacak gibi atıyordu. Özellikle akşam saatlerinde durumu daha çok kötüleşiyordu. Nefesi iyice gidiyor, soluksuz kalıyordu.

Aniden üşümeye başlıyor, donarcasına titriyor, ardından çok yüksek ateşle yanıyordu. Bileklerine, bacaklarına soğuk bezler ıslatıp sarıyorduk. Bu gecelerden biride ağırlaştığı için yan yatakların refakatçileri başında Kuran okumaya başladı.

O çaresizlik duygusunu anlatamam. Ölecek diye öyle çok korktum ki.

Yüksek dozda antibiyotik ve serumlar veriliyor, bir yandan da ne olduğunu araştırıyorlardı. Bir sabah doktor kızımı odasına aldı ve “Özel olarak görüşmek istediğini” söyledi..

Bir müddet sonra geldiğinde yatağına uzandı, arkasını döndü, öylece yattı.

Üzüldüğünü anladım. Sonra babası bana ne olduğunu söyledi. Tedavisi varmış dedi. Hem üzüldüm, hem teselli buldum. Ne olduğunu öğrenmiştik.

Daha sonra Cerrahpaşa’ya sevk edildik. Orada yeniden tedavisi başladı.

Sanırım 1 ay kadar kaldık. Arada çok kötü günler geçirse de yavaş yavaş iyileşti. Kendine çok dikkat ediyor. Tedavisini hiç aksatmıyor ve gayet normal yaşıyor. O günler ile kıyasladığımda kızım şu anda eskisinden bile güçlü, sağlıklı. Ve biz de onun bu halini görüp geleceğe umutla bakıyoruz.

Kızım şu anda çalışıyor, hayat ve kendisi için bir şeyler üretiyor ve insanlara yardımcı oluyor. Biliyoruz ki, tedavi aldığı sürece ne onun ne bizim hayatımızda bir şey değişmeyecek.

Biz onu hasta olduğu için hiç dışlamadık. Aynı evde, aynı eşyaları kullanmakla kimseye bir şey bulaşmayacağını biliyoruz. Evde hiçbir şeyimizi ayırmıyoruz.

Ben hastanede, babası dışarıda kızımızla severek ilgilendik. Kızım bizim için çok değerli. Onu çok seviyoruz.

Ayfer Yılmaz