HIV Pozitif Hayatın Günlüğü

Archive for the ‘İnci Özdemir’ Category

Hayata Pozitif Bak!

Merhaba,

30 Eylül 2011 hayatımın dönüm noktası olarak tanımlamak sanırım yanlış olmaz. Aslında benim “hayatımın hikâyesi” bu tarihte başladı.

O dönemde arkadaşlarımla birlikte HIV/AIDS’i konu alan bir film izlemiştim. Her şey bu filmden sonra başladı.

Birçok kişinin eleştirdiği önyargılar ile dolu olan bu film belki de ilk kez bir işe yaramıştı.  Çünkü beni test olmaya itmişti. Bir test, sonrasında çıkmak bilmeyen sonuçlar ve sonucunda o bilindik hikâye. Soğuk bir İstanbul gününde tanı aldım. CD4, HIV RNA’sı gibi daha önce hiç duymadığım terimler içerisinde buldum kendimi.

Ancak ben bu süreç içerisinde erken tanı aldığım için çok şanslı sayılardanım. Ne kadar erken tanı alırsanız ve tedaviye ne kadar erken başlarsanız o kadar iyiymiş aslında.

Zor bir dönemdi; şok, ağlamalar, bitmek bilmeyen sorular.

O dönemlerde en iyi dostum sanırım internetti. Sürekli olarak HIV/AIDS ile ilgili bilgi topluyordum. Ancak internette yer alan bilgilerin maalesef çok büyük bir kısmı hem yanlış hem de güncel değil.  Büyük kısmı önyargılar ile dolu…

Bazı siteler vardı ki okudukça içim kararıyor kendimi derin bir kuyu içine düşmüş gibi hissediyordum.

Şimdi geçmişe bakıyorum da aslında yaşadığım bütün bu zor süreçlerin altında hep önyargı ve cahillik vardı. Bilmiyordum, önyargılarım vardı ve işin en kötüsü nereye gideceğimi, kiminle konuşacağımı bile bilmiyordum. İşte tam o noktada Pozitif Yaşam Derneği karşıma çıktı.

O dernek kelimenin tam anlamı ile beni yeniden hayata döndürdü. Bilmediğim konularda geniş bir şekilde hiç çekinmeden, hiç sıkılmadan tüm sorularıma cevap aldım. Bugün ise geldiğim noktada artık HIV/AIDS ile yaşayan, bilinçlenmiş bir bireyim.

Tek farkım 3 ayda bir gerçekleşen rutin kontrollerim ve her gün yaklaşık 20 saniye süren ilaç alma sürecim. Ben artık hayata “Pozitif” bakan biriyim.  Bugün geçirdiğim zor dönemlerden sonra herkese asla umutlarını kesmemelerini öneriyorum. Öyle ki HIV pozitifler artık hiçbir sorun olmadan normal yaşam sürelerinde kaliteli bir hayat sürebiliyorlar. Bunun en yakın ve en iyi örneği benim sanırım.

Bugün birçok arkadaşımın tedaviye başlamak ile ilgili sorunları ve çekinceleri oluyor sanırım. Tedavinin yan etkilerinden, ilaç alma alışkanlığı kazanmaya kadar birçok çekince.

Sanırım insan en iyi kendinden örnek verebilir; ben tedaviye başladıktan sonra hiçbir yan etki yaşamadım. Tam tersine ilaç almaya alışmam düşündüğümden daha kolay oldu.

Tedavide yaşadığım tek olumsuzluk sanırım ilaca başladıktan bir ay sonra yaptırmam gereken testlerimi yaptırmamam oldu. O dönemde Pozitif Yaşam Derneği’nden arkadaşlarım beni uyararak hastaneye götürmüşlerdi. Şimdi geçmişe baktığımda hastaneye gitmemi engelleyen şeyin aslında ayrımcılığa uğrama korkusu olduğunu görüyorum. Ancak burada karşımıza çıkan şey kendi durumumuza yönelik geliştirdiğimiz önyargılar. Sanki her sağlık kurumunda ayrımcılığa uğrayacakmışım gibi bir önyargım vardı. Bunun hastaneye ilk gittiğim anda yanlış olduğunu anladım. Pozitif Yaşam Derneği’nin beni yönlendirdiği doktor beni gülümseyerek karşıladı. Konu HIV’e gelmeden önce uzun uzun havadan, sudan ve aşktan bahsettik…

Zaman geçtikçe bazı doktorlar ile arkadaş bile olduk. Bazılarını gün içinde arayarak aklıma takılan soruları sorabiliyorum bile.

Buradan HIV Pozitif arkadaşlara bir tavsiyem olacak; etrafınızda sizi tedavi olmaya motive eden ve moralinizi yüksek tutan arkadaşlarınızın olması çok önemli. İkinci olarak ise HIV/AIDS konusunda gerçekten bilgili ve önyargıları olan bir hekim.

Zaman hızlı geçen bir şey…

İlaçlarımı düzenli kullanmaya başladığımda sanki hiçbir şey olmuyormuş geliyordu. Ancak son sözü her zaman test söyler.

Bir süre sonra doktorların bile beklediğinden kısa bir sürede HIV tespit edilemeyen seviyeye gelmişti. Yani artık vücudumda HIV yok denilecek kadar azalmış var olan kısmı ise uykuya geçmişti.

Peki, hiç kötü şeylerde yaşamadım mı?

Hımmmm elbette yaşadım. Ancak her seferinde sakin davranıp haklarımı savundum. Unutmayın toplumda herkesin ne hakkı varsa HIV pozitif bireylerin de o hakkı vardır. Eğer doğru bir şekilde haklarınızı savunursanız, kimse ama kimse sizi üzemez.

Evet, benim hikâyem kısa biraz. Ne de olsa HIV/AIDS ile yaşayacağımız uzun yıllar var.

Korkmayın, bilinçlenin ve yaşamanın tadını çıkarın.