HIV Pozitif Hayatın Günlüğü

Archive for 04 Kasım 2011

Son yazım

Sevgili Herkes;

Dilerim hepimiz hayat da yapmak istediği her şeyi yapabilecek zamanı ve  yaratabilecek enerjiyi bulur, bunu isteklerimizi gerçekleştirene kadar koruyabiliriz…

Hayatım başka bir yola girdiği onca seneler itibariyle… Kendimi daha bir kendimle sohbet ederken bulabiliyorum artık ve şimdilerde anlıyorum ”kendimle baş başa kalmayı özledim” cümlesinin gerçek anlamını… Kafamda binlerce soru var her geçen gün bir soru daha ekleniyordu, sonra öğrendikçe ve yaşadıkça ; Yeni bir soru ekleyebilecek alan oluşturmak için mi yoksa gerçekten kendime inandığım için mi bazı soruların cevaplarını buluyorum bunu hala bilmiyorum… Ama bana iyi geliyorsunuz bu bir gerçek…

Bir süredir pozitif günlükte sizlere sürecimle ilgili yazılar yazmaya çalıştım ama ne yazık ki hem iş hayatı hem de tiyatro çalışmalarımdan dolayı içinde bulunduğum yoğunluk daha fazla burada yazmama imkan sağlayamayacak. Bu son yazım olacak.  

Dinlediğim hatta anlık duyduğum,  her şarkı, her melodi  daha bir anlamlı geliyor ve nasıl oluyorsa benim şahsi geçmişimde bir yere tekabül ediyor… Bazen tebessümlü anılarıma gidiyorum bazen hıçkırıklarla ağladığım anları hatırlıyorum…  

Dün sabah ben işe gitmek için  servise koşarken; Ufaklığın biriside okuluna yetişmek için koşuyordu bir yandan da şarkısını mırıldanıyordu; Belli ki yeni ezber ediyordu… O ufaklıktan duyduğum melodi tüm gün dilimden düşmedi benimde  Neşeliiii ol kiii gençç kalasın, bu Dünya’dan da zevvvk alaaasınnn…

Dün gece uykumu yakalamaya çalışırken  ”Neşeli ol ki genç kalasın bu Dünya’dan da zevk alasın” diye mırıldanmaya başladım yine yeniden…Sonra ilk önlük giyişim geldi aklıma…Anacığıma ne çile çektirmiştim… ”Ben mavi önlük giymem” diye 🙂 Çünki senelerce siyah bir önlük hayal ettim, üstüne bembeyaz bir yaka… Oyun oynarken okula giden abiler, ablalar görürdüm; siyah önlüklerine, bembeyaz yakalarına hayran olurdum, her seferinde de koşarak anneme gider; ”Anne ben ne zaman giyeceğim” derdim, hep ”Büyüyünce giyeceksin ablalar, abiler kadar olunca giyeceksin” derdi bıkmadan usanmadan… Binlerce kez sormuşumdur çünkü  Velhasıl o gün geldi ve ben büyüdüm… Ama verilen söz tutulmadı:)  Hayalini kurduğum o siyah önlük yerine, mavi bir kumaştan, garip bir modelde, iğrenç cepleri olan  bir önlük satın aldı annem bütün ağlamalarıma rağmen… Ülkemizin beni hayal kırıklığına uğrattığı ilk durumdu bu; Siyah önlük yerine mavi önlük uygulaması… Şimdilerde ise cıvıl cıvıl veletlerin siyahlar içinde olmasını görmek hoşuma gitmeyecekti belki, ama benim hayallerim  yıkılmıştı o zamanlarda…  

Şimdi bunu neden anlattım şunun için; Hiv+ olmam bana unuttuğum eski anılarımı tekrar yaşamak gibi bir yetenek kazandırdı sanırım… Şimdi böyle anlattımya sizlere gözlerim kapalıydı o an, inanın o anları yaşadım yani şimdiki ben çocukluğumu izledim muazzam keyifliydi rüya değildi inanın… Tam tarif edemiyorum iyi bir anlatımım olamadı hele yazıda çok kötüyümdür ama inanın keyif veren bir duyguydu… Sonrasında şunu düşündüm hiv+ olmasaydım bunu yaşayabilir yada düşünebilir miydim, yada o ufaklığın mırıldandığı şarkının ne olduğunu; Aramızda ortak olarak hızla geçen 2 saniyede algılayabilir miydim… Kendimi mi kandırıyorum bilmiyorum ama hiv+ olmak farklı bakmayı, farklı düşünmeyi, farklı hayal etmeyi sağlıyor olabilir mi dedim kendi kendime… Ve fark ettiğim bir şey var hiv+ olmak kendine dönüp geçmişteki seni düşünmeni sağlıyor… Burada en önemli şey neyi düşünüp ne düşünmemek konusunda beynini yönlendirmek… Şuna inanıyorum insan oğlunun müdahale ederek değiştirebileceği tek zaman dilimi yaşadığı ”an”… Ne geçmişe nede geleceğe müdahale edebiliyor… ”olmasaydı”, ”yapmasaydım”,”söylemeseydim” ve daha bir sürü benzer di’li geçmiş zamanlı olumsuzluk eylemleri sıralayabiliriz…Ama olmuş ve bitmiş….  O nedenle yaşadığı ”an” ı  yani müdahale şansı olan tek zaman dilimini akıllı, tutumlu,planlı şekilde değerlendirmeyi başarabilmeyi öğrenmek lazım ve bunu öğrenirken bence Hiv+ olanlar biraz daha diğerlerinden şanslı diye düşünüyorum… Kendinize iyi bakın…

Kıvanç Er